Dış ticaret dünyasının tüketim çevresine hoş geldiniz. Tüm toplumların yer aldığı ancak alışkanlıkların toplumdan topluma büyük farklılık göstermediği bir dış ticaret dönemine ilerliyoruz. Kültürel özellikler ve yaşam biçimleri dış ticarette tüketim alışkanlıklarının üzerindeki etkisini küreselleşme ve sosyal medyanın toplumları standartlaştırmasına bırakıyor. İnsanların tüketim alışkanlıkları arttıkça ülkelerin dış ticaretteki ekonomi politikalarının önemi giderek artıyor. Toplumun tüketim alışkanlığı ile benzerlik gösteren üretime sahip olmayan ülkelerin çıkış yolları sınırlı. Katma değerli ürün üretmek. Teknoloji üretmek.
Peki ülkeler dış ticaret açığı vermeme hedeflerine nasıl ulaşacak? Dış ticaret açığı vermemek bir çözüm mü? Ülkelerin ekonomisini düzeltmek için tüketim alışkanlıklarına göre hareket etmesi mantıklı değil elbette. Ancak ülke içindeki sermaye sahiplerini ve sermayesi olmayan girişimcileri açıkları kapatmak için heveslendirmeli ve desteklemelidir. Bu açıkların ithalat yoluyla kapatılmak zorunda kalınması, dış ticaret dengesi arasındaki makası genişleterek ekonominin düşüşüne zemin hazırlar.
Toplumların tüketim alışkanlığı küreselleştikçe ülkelerin ekonomik yapıları da benzerlik gösterecektir. Bunu tüketim alışkanlıklarını izleyerek gelen, bunun yanında teknoloji üreten ülkeler önde ilerleyecektir. Arkada kalan ülkelerin yeni argümanlar üreterek oyuna dahil olması zorlaşmaktadır. Dış ticareti belirleyen bu ülkeler arasındaki farklardır. Ülke olarak dış ticaret açıkları kapatılabilir. Peki toplumların içindeki dış ticaret açıklarını nasıl kapatacağız?