Günümüzde dış ticarette faaliyet gösteren bir çok firma için baş belasına dönüşen konteyner krizi, ihracatçılar için yüksek navlun fiyatları, dahası stok tutma maliyetine katlanmak gibi bir çok sorunu beraberinde getirdi.
Konteyner krizinin meydana getirmiş olduğu sonuçlara bakmadan önce, bu krizin neden ortaya çıktığını belirtmek isterim. Konteyner krizinin doğma noktası, Çin’deki ekonomik faaliyetlerinin COVID sonrası toparlanmanın yanı sıra Noel ve Yeni Yıl tatilleri nedeniyle ABD ve Avrupa pazarlarında mallara yönelik yoğun talebin oluştuğu bir döneme denk gelmesinden kaynaklanıyor. Bir başka neden olarak da Asya pazarının aynı orantıda Avrupa ve ABD pazarındaki ürünlere ilgi göstermemesi söylenebilir.
Gelişen olay örgüleri sayesinde Çinli üreticiler talepleri karşılamak için tahmin edildiği üzere agresif bir reaksiyon göstererek daha fazla ürettiler ve navlun ücretleri için daha fazla bedel ödemeye razı oldular. Bu da, nakliye gemilerinin ve konteyner sahiplerinin, konteynerlarını Çin ve Amerika limanları arasındaki Pasifik arası rotalara hizmet sağlayabilmek için Çin’e kaydırmalarına neden oldu. Sonuç olarak da ticareti durma noktasına getirecek kadar küresel olan bir konteyner krizi yarattı.
Konteyner Krizinin Türkiye’nin Dış Ticaret ve Ekonomisine Etkisi
Konteyner krizini Türkiye’nin dış ticareti üzerinden değerlendirdiğimizde, ihracat için önemli paya sahip olan KOBİ ve KOBİ’lere bağlı olarak çalışan bir çok sektör için zor günler yaşanmakta. Özellikle bizim gibi gelişmekte olan ülkeler için krizin sonuçları ve olası çözümler üzerine yeni fikirler daha önemli bir hale geldi. Aşağıda görüleceği üzere KOBİ’lerin Türkiye’nin gerek ithalat gerek ise ihracat bazında dış ticaret hacminin oluşmasında önemli bir etkisi olduğunu söylemek yadsınamaz bir gerçek. Haliyle pandemi süreci, devalüasyona bağlı sorunlar derken konteyner krizi üretici ve esnafımızı zor bir duruma düşürmüştür. Bu durumun daha az hasarla atlatılabilmesi açısından lojistik firmalarının getireceği yenilikçi çözümlerine ihtiyaç duyulmaktadır.
2013-2019 Yılları Arası Türkiye KOBİ Dış Ticaret Verileri
(Kaynak: TÜİK, tuikweb.tuik.gov.tr)
Konteyner Krizi Karşısında Ne yapılabilir?
Öncelikle Çin ve AB ve ABD pazarı arasındaki ticaret dengesizliğini bir gecede çözmek kesinlikle beklenecek bir olgu değildir. Ancak uzun vadede söylenebilir ki; ticaretin olmadığı bir dünyayı tasvir etmek ne kadar zorsa, çözümünde bulunacağı aşikardır.
Konteyner krizi sayesinde lojistik sektörünün değerlendirebileceği bir çok fırsat ortaya çıkmış olabilir. Bu krizleri fırsata çevirecek olan işletmeler farklılıkları ile ön plana çıkacaklardır. Buna örnek olarak Kore’li bir konteyner üreticisi olan Staxxon’un katlanabilir konteynerları sayesinde ihtiyaç duyulan boş konteynerlar gelecekte alışılagelmişin aksine ticaretin akışı içerisinde kendine daha çok yer bulabilir. Gerek pratikliği gerek ise taşınabilirliği açısından daha uygun olan bu konteynerlar yenilikçi bir bakış açısı sunuyor. Ancak kapasite bakımından yetersiz olması, hasara karşı daha kırılgan yapısı bu fikrin üzerine daha çok düşünülmesi gereken bir alternatif yapıyor.
Aynı zamanda RoRo (Roll on-Roll) ve LoLo(Lift on-Lift Off) taşımacılığı daha çok tercih edilebilir. RoRo taşımacılığı sayesinde konteynera ihtiyaç duymaksızın kara ve denizyolu kullanılarak teslimatlar gerçekleşebilmektedir. Sonuç olarak konteyner krizi belki de alternatif çözümlerin bulunacağı ve dış ticaretin akışını değiştirecek önemli bir devrime ön ayak olmuş olabilir.
Dış ticarette önemli bir yer tutan konteyner taşımacılığı ile alakalı diğer yazılarımızı incelemek isteyenler aşağıdaki linklerden ulaşabilirler.
https://www.disticaretajansi.com/dis-ticarette-konteyner-tasimaciligi/