Dünya’da Lojistik
Lojistik kavram olarak antik yunan dönemine kadar uzansa da sektörel olarak lojistik 1850’li yıllara kadar uzanmaktadır. Bu yıllarda Amerika’da bir üniversitede nakliye ekonomisi alanında bir ders açılması önerilmiştir. Bilimsel anlamda lojistik 1900’lü yıllarda tarım ürünlerinin taşınmasıyla başlamıştır. Bu dönemden sonra 1.ve 2. Dünya savaşlarında lojistik askeri alanda gelişmiştir. 1960’lı yıllardan sonra gelişen teknolojiye bağlı olarak yaşanan yeniliklerle ihtiyaçlarda fazlalaşmış ve artmış bu da günümüz anlamındaki lojistik sektörünün oluşumu için zemin olmuştur. 1970’li yıllarda işletmeler tarafından kabul gören lojistik 1990’lardan sonra yenilenme sürecine girmiştir ve bu süreç hala devam etmektedir.
Dünyada Lojistiğin Gelişimi
Lojistik ülke ekonomisiyle yakından ilişkilidir ve piyasada yer alan firmaların giderek artması rekabeti de arttırmakta ve firmaları tercih edilir kılmak için daha kısa sürede daha fazla iş yapmaya teşvik etmektedir. Lojistik alanında faaliyet gösteren firmalar faaliyette bulunduğu ekonomide canlanma olduğunda lojistiğe talep artarken piyasa durgunluk yaşadığında lojistiğe talep azalmaktadır. Küresel piyasada rekabet etmek için tedarik hizmetleri ve lojistik başarılı olmalıdır. Lojistiğin başarılı olması içinse alt yapı ve diğer hizmetlerin başarılı olması gerekmektedir. İkinci dünya savaşından sonra yaşanan ürün çeşitliliği ve miktarlar artmış bu da büyüme ve karı arttırmıştır. Ancak bunlar her ülkede aynı anda artmamıştır. Gerekli koşulları sağlayan ülkeler farklı zamanlarda küresel piyasaya girmeye başlamıştır.
Türkiye’de Lojistik
Türkiye’de lojistik sektörü yeni gelişen tabiri caizse emekleme sürecinde olan bir sektördür. Türkiye bu sektör için hem coğrafi hem de insan kaynakları açısından oldukça önemli noktada olan bir ülkedir. Jeopolitik konum lojistik sektörü için en önemli noktadır. Bu sebeple Türkiye lojistik için oldukça önem ifade eden bir ülkedir. 1980 ve 1990’lı yıllarda lojistik için gerekli alt yapıyı oluşturma girişimlerinde bulunmuş ve1990’lı yıllardan sonra alt yapıları faaliyete geçirmiştir. 2000’li yılların başında diğer ülkelerin başlangıç seviyesine gelen Türkiye farkı ülkelerde bürolar açarak, jeopolitik komunun da etkisiyle ithalat ve ihracat alanın yabancı firmaları da ülkeye çekmektedir. Türkiye’de diğer ülkelerden farklı olarak ne kadar alt yapı çalışması yapılsa da yeterli gelmemekte ve bu alanda diğer ülkelerden geri kalınmış durumdadır.
Türkiye’de Lojistik Neden Beklenen Seviyede Değildir?
Türkiye’de limanların alt yapısı lojistik için yeterli değildir ve bunun yanı sıra ulaştırmada karayolu dışında kullanılan ulaştırmalar diğer ülkelerle rekabet edebilecek ölçüye gelmemiştir. Kanun ve yönetmeliklerde yaşanan eksiklikler, gümrükte yaşanan sıkıntılar, bu alanda faaliyet gösteren eğitimli iş gücü noksanlığı, lojistik sektöründe yapılan denetimlerin yetersiz olması gibi sebeplerden dolayı Türkiye lojistik sektöründe beklenen ilerlemeyi henüz kaydedememiştir. Lojistik 1. Dünya savaşı döneminde sadece nakliye olarak görülse de 1990’ları bırakıp 2000’li yıllara gelindiğinde hizmette işin içerisine girmiştir. Türkiye dünya lojistiğinde bir üs konumuna gelme potansiyeline sahiptir ancak bunun için dünya standartlarında bir lojistik hizmeti sağlamalı ve gerekli alt yapıları yerine getirmelidir.

Günümüz Türkiye’sinde Lojistik Sektörü
Günümüz Türkiye’sinde lojistik sektörünü incelemek gerekirse Türkiye’de lojistik sektörünün önemi giderek artmaktadır. Türkiye’de turizmden sonra en fazla potansiyele sahip olan lojistik 2012 yılı verilerine göre %31,4’lük pay ile turizmden sonra ikinci sırayı göğüslemiştir. Türkiye’nin lojistik hizmet alanındaki faaliyetlerini iyileştirmesi; konumu itibariyle çevresindeki ülkelere bu alanda hizmet verebilecek tekel olma potansiyelinin olması nüfusundan faydalanarak ihraç payını arttırması şeklinde bir fayda sağlayacaktır. Türkiye karayolu taşımacılığında ilerleme göstermişken denizyolu ve demiryolu taşımacılığında gerekli alt yapıda modernleşmeye gitmelidir. Sahip olduğu nüfus açısından iş gücü fazla olsa da bu alanda yetmiş kalifiye eleman yetersizdir.
Türkiye’de Lojistik Sektörü Nasıl Üs Konumuna Gelir
Türkiye’de yer alan firmaların bu alanda faaliyet gösteren firmalarla rekabet edebilmesi için küresel rakipleri gibi yapması gereken bazı hususlar vardır bunlardan ilki; işçilik, nakliye, stok maliyetlerini azaltmaktır. Aynı anda birden fazla markanın taşımasını gerçekleştirerek müşteri ve firmanın maliyetlerini azaltmanın yanı sıra sermaye harcamalarını azaltma maliyet minimizasyonu arasında yer alan diğer etmenlerdir. Türkiye’nin lojistik alanında önemli bir potansiyele sahip olmasına rağmen performans sıralamasında ilerleme kaydememesi bu alanda yaşanan plansızlıktan kaynaklanmaktadır. Bunun yanı sıra lojistik alanında yetki verilen kurumlar farklılık göstermekte yetki tek elde olmamaktadır bu aşamada yaşanan sorunlarda lojistik alanında ilerleme kaydedilememesinin sebepleri arasında gösterilmektedir. Türkiye perspektifinde lojistik sadece taşıma (nakliye ) olarak görülmekte, lojistik için önemli olan diğer hizmetlere önem verilmemektedir bu sebeple bu alanda da gerekli alt yapı yatırımları yapılmalı ve Türkiye’nin lojistik alanındaki performansının arttırılması sağlanmalıdır.