Dış Ticaret Örgütleri, dış ticaretin kalkınma ve refah isteği dünya pazarlarıyla bütünleşmesi ile gerçekleşebileceği için bu alanda uluslararası standartların kazandırılması (teslim şekilleri ve ödeme şekilleri de dahil) amacıyla çalışan yapılardır. Dış Ticaret Örgütleri hem bu çıkarlara hizmet etmesini sağlamak hem de dış ticaret işlemlerinin engellerle karşılaşmaması ve sürdürülebilir ticaretin sağlanmasına olanak tanımak amaçları doğrultusunda çalışmaktadır.
Dış Ticaret Örgütleri
Birleşmiş Milletler (BM)
Birleşmiş Milletler, 24 Ekim 1945’te kurulmuş; dünya barışını, güvenliğini korumak ve uluslararasında ekonomik, toplumsal ve kültürel bir iş birliği oluşturmak için kurulan uluslararası bir örgüttür. BM Uluslararası Ticaret Hukuku Komisyonu (UNCITRAL) ve BM Endüstriyel Kalkınma Örgütü (UNIDO) gibi uzman kuruluşlar aracılığı ile dış ticaretin ve üretimin gelişimine katkı sağlamaktadır. Türkiye, BM’nin kurucu üyelerinden biridir. Türkiye, BM’nin kurucu üyelerinden biridir.
Dünya Bankası (WB)
1944’te kurulan Dünya Bankası, gelişmekte olan ülkelere finansal ve teknik yardım için hayati bir kaynaktır. Kurulduğu tarihten bu yana beş kurumla bağlantılıdır;
- Uluslararası Yeniden Yapılanma ve Kalkınma Bankası (IBRD – International Bank for Reconstruction and Development)
- Uluslararası Kalkınma Birliği (IDA – International Development Association)
- Uluslararası Finans Kurumu (IFC – International Finance Corporation)
- Çok Taraflı Yatırımlar Garanti Ajansı (MIGA – Multilateral Investment Guarantee Agency)
- Uluslararası Yatırım Anlaşmazlıkları Çözüm Merkezi (ICSID – International Centre for Settle of Investment Disputes)
Uluslararası Para Fonu (IMF)
1945’te kurulan ve 189 üyeye sahip olan IMF, finansal istikrarın sağlanması, uluslararası ticaretin kolaylaştırılması, yüksek istihdamın sağlanması, sürdürülebilir ekonomik büyümenin teşvik edilmesi ve dünya genelinde yoksulluğun azaltılması için çalışmaktadır. Türkiye, IMF’ye 1947’de üye olmuştur.
Gümrük Tarifeleri ve Ticaret Anlaşması (GATT)
Dış ticaretin serbestleştirilmesini sağlayacak bir birleşim arayışı sonucunda, ülkeler “Uluslararası Ticaret Örgütü” ismiyle bir örgüt kurmayı hedeflemişlerdir. 1947 yılında Cenevre’de geçici olarak Gümrük Tarifeleri ve Ticaret Genel Anlaşması imzalanmıştır. Bu anlaşma dört temel prensibe sahiptir;
- En çok ayrımcılık yapılan ülke kuralı,
- Ulusal muamele kuralı,
- Gümrük vergilerinin indirilerek konsolide edilmesi
- Tarifeler yoluyla koruma
Örgütün kurulamaması üzerine yerini 1 Ocak 1995 kurulan Dünya Ticaret Örgütü (WTO) ile anlaşma devam etmiştir.
Dünya Ticaret Örgütü (WTO)
Genel olarak, ticaret anlaşmalarının uygulanması ve denetlenmesi, ticari anlaşmazlıkların çözülmesi, çok taraflı ticaret müzakerelerinin yürütüldüğü bir forum oluşturulması, üye ülkelerin uluslararası ticaret politikalarının takip edilmesi ve ticari işleyiş hakkında yasal bir çerçeve ortaya koymaktadı. Toplu görüşmeler ve müzakereler yoluyla ülkeler arasında ticari ilişkilerin geliştirildiği bir platformdur.
Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO)
1919 yılında kurulan Uluslararası Çalışma Örgütü, hükümetleri, işverenleri ve işçileri emek standartlarını belirlemek, politikalar geliştirmek ve programlar hazırlamak için bir araya getirerek, çalışan kesimin ihtiyaçlarını yerine getirmeyi. Türkiye, 1932 yılında üye olmuştur.
G20
Dünyanın en büyük 19 ekonomisine ek olarak AB Konseyi’nin yer aldığı gruptur. G7, G8 olarak faaliyet gösteren grup zamanla evrimleşmiş ve 1999 yılında G20 halini almıştır. Türkiye’nin de içinde yer aldığı G20’nin bağlantı gruplarından olan Business 20 (B20) ve Labor 20 (L20) uluslararası üretimle ilgili olmaları sebebiyle önemlidir.

Dünya Gümrük Örgütü
Gümrük idarelerinin etkili ve verimli çalışmalarını sağlamak ve geliştirmek amacıyla 1952’de kurulmuştur. Bünyesinde varlık gösteren 180 üyenin uluslararası ticaretin %98’ini gerçekleştirdiği Dünya Gümrük Örgütü, genel olarak, gümrük işlemlerinin kolaylaştırılması, gümrük mevzuatlarının düzgün bir şekilde uygulanması, işbirliğine yönelik girişimlerin yapılması gibi amaçlara sahiptir. Türkiye bu örgütün kurucu üyeleri arasındadır.
Avrupa Birliği
1951’de Avrupa Kömür ve Çelik Topluluğu olarak faaliyete başlayan, 1957’de Avrupa Ekonomik Topluluğu’na dönüşen ve son olarak 1992’de Maastricht Anlaşması ile Avrupa Birliği ismini alan bölgesel topluluk, 28 üyeye sahiptir. 1995 yılından beri gümrük birliğine üye olması sebebiyle Türkiye, bazı istisnalar olsa da bu bölge ile gümrük kısıtlaması olmadan ticaret yapabilmektedir.
Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD)
Adından da anlaşılacağı üzere ekonomik kalkınma bağlamında ticaret ve yatırımların teşviki ve uluslararası işbirliğini amaç edinen, buna ek olarak dünya ticaretinin uluslararası kurallar çerçevesinde gelişmesine yardımcı olan bu örgüt, 1961 yılında kurulmuş olup, günümüzde 35 üyesi bulunmaktadır (OECD, 2016). Türkiye kurucu üyelerindendir.
Ekonomik İşbirliği Teşkilatı
1964’te kurulan Kalkınma İçin Bölgesel İşbirliği’nin devamı niteliğinde 1985 yılında Türkiye’nin de kurucu üye olarak yer almasıyla faaliyete geçen örgütün 10 üyesi bulunmaktadır. Amaçları arasında ekonomik kalkınmanın yanı sıra, üyeler arasında ticari engellerin kaldırılması ve bölgesel ticaretin teşvik edilmesi ve uluslararası işbirliğinin sağlanması bulunmaktadır.